11 Mart 2009 Çarşamba

bu belvedere'nin anısıdır

an gelir bütün anılar geri gelir: hisler, yaşanan anlar, sesler, insanlar... benim bir çekmece dolusu anım vardı viyanadan taşıdığım, hepsini dizdim, resmini çektim, adına da bunch of memories dedim, ve başladım tek tek anlatmaya yıldönümleri gelince; neydi, nasıl bu kadar özeldi.  
işte bu belvedere'nin iki kişilik anısıdır, geçen sene bu zamanlar mutlu bir mart günü.
belvedere geniş bir bahçe içinde bir saraycığı, serası, koca havuzu, çeşit çeşit heykelcikleri ve çiçekleri olan bi saray, içeride sergilenen en önemli eserlerden biri de gustav klimt'in der kuss'u dur. evet evet hani şu benim hayranı olduğum.. tabi ben bu gerçeği saraydan çıktıktan  sonra biletlere tekrar bakınca farkettim, tablonun kendisini görmeden yanından geçtim.
der kuss'u görmedim ama geniişce bir kırda büyük yeşil bir ağacın altında duran mor ve pembe elbiseli, şemsiyeli 2 eski çağ hanfendisinin resmedildiği tabloyu çok beğendim. o kadar ki gözlerime inanamayıp gerçek mi bu ya diye tabloya elledim, hatta tırtıkladım :) evet, ben safım :] sonuç mu? tabii ki alarmlar çalmaya ve etrafta telsizli ablalar dolaşmaya başladı, hâl böyleyken biz de hafiften sıvıştık ortamdan ve sarayın bahçesinin devasa siyah demir kapılarından dışarı adım attığımız anda rahat bir nefes aldık..
bu macera ilk gerçek sanat eseri görüşümdür, ama son olmamıştır, daha sonra ne picasso'lar monet'ler gördüm ama ellemedim, yanına yaklaşıp nefes bile üflemedim o derece yani... 
siz siz olun, merakınıza sahip olun :)

0 müthiş fikr-i beyanda bulunulmuş: