Wien
hâlâ google'da adresim linzerstrasse-hütteldorf kayıtlıdır, ne zaman maps'i açsam europahaus çıkar karşıma ilk. binaları, bahçeleri, pazarları, maria hilferi, yüksek tavanları, eski ahşap zeminli tango salonları, partileri, Ubahnları, prater'i, nashmarkt'i, çiçekleri, spar ve hofer'ları, coffee hausları ve daha birçoğuyla sevgili şehrimdir viyana, alice hanımın doğduğu yerdir nitekim. sevelim sevdirelim :)
Smyrna
"deniz kokan yârimdin, güneşi kocaman turuncu doğan... baharlarda hep mahvettin beni, ilk baharda alerjilerimi azdırdın, beni ilaçlara muhtaç bıraktın yaşamak için. son baharlarda iliklerime kadar ıslattın, ama seni izmir yapan da buydu ya hem güzel hem hırçın'dın. trafiğinle çok yordun beni ve o gelmeyen eski dökük 169larınla, bozuk kaldırımlarınla ve bir zamanlar körfez kokularınla... ama martıların vardı senin, sabah 7.20 vapurların, kendimi başka başka diyarlarda hissettiren yalnız yürüdüğüm sahillerin... gevrek dediğin simitlerin, kaynana sopası dediğin gevreklerin vardı, bir de atıp duran asfalyaların... ama hep yeşildin, hep iyot koktun, viyanada bile burnumda tüttü o kokun, gülen sıcak yüzün."
Istanbul
şimdi artık istanbul var hayatımda, hep büyük, zor ve korktuğum şehir olmuştu, ama gel gör ki şimdi her hafta işler bitse de bi görsem istanbulu diye can atıyorum.gündüz kendisiyle henüz pek haşır neşir olamamış olmakla birlikte o hiç uyumayan sokaklarına hastayım istanbulun, sabah saat 5de ağzına kadar dolu olan bambi'sine, amerikan filmlerinden fırlamış corporate 4.levent'ine, aralara serpiştirilmiş irili ufaklı eski binasına, yalılarına, en çok da dolmabahçe sarayının kapılarına... özlediğim o "kar"lı günleri görmeyi bekliyorum.
NewYork
şimdi amerikadan LA değil de NY yazmış olmam bilenleri şaşırtacak ama mesele basit: "bir kaşık suda değil, okyanusta..."
5ler
budapeşte, venedik, barcelona, tel aviv, florida
ben dee anonim olarak beni okuyan suugle'cıları mimliyorum ve yorum kısmına linklerini bekliyorum :]