6 Mayıs 2009 Çarşamba

birarada

en çok güneşin ilk doğduğu anları seviyordu. 
çünkü bir tek o zaman üstüne gelen şeye, ki bunlar güneşin ilk ışıklarıydı, gözünü kırpmadan dimdik bakabiliyordu.
hava henüz ne çok sıcak ne de gürültülere boğulmuş değildi, sakindi. düşündü neden ben 2 taneyim de diğerleri tek diye, önceleri üzüldü herkes özel bir ben mi benzersiz değilim diye. sonra sonra farketti asıl özel olanın kendisi olduğunu diğer herkes alakasızca biraradayken, benzemez, ortak yönlerini bilmezken, o hiç bir zaman yanlız olmadığını farketti, hep onunla beraberdi.
sonraları anlayacaklardı bu alakasız birlikteliğin köklerinin nereden geldiğini ve hayatlarının aslında nasılda birden değiştiğini...

1 müthiş fikr-i beyanda bulunulmuş:

alice hanım dedi ki...

viyanadan yeni dönmüştüm, yazokulu için izmirdeydim, sabah gün doğarken kalkıyordum o zamanlar...
o günlerden kalma bir hikaye, öyle karıştırırken geliverdi elime... yorumlarınızı beklerim, hepinizi öperim :)