18 Aralık 2009 Cuma

city's

geowyns hanımcım mimlemiş, bize de (bana ve bana) yazmak için vesile oldu. top 5 şehir listesi ister kendi benden.

Wien
hâlâ google'da adresim linzerstrasse-hütteldorf kayıtlıdır, ne zaman maps'i açsam europahaus çıkar karşıma ilk. binaları, bahçeleri, pazarları, maria hilferi, yüksek tavanları, eski ahşap zeminli tango salonları, partileri, Ubahnları, prater'i, nashmarkt'i, çiçekleri, spar ve hofer'ları, coffee hausları ve daha birçoğuyla sevgili şehrimdir viyana, alice hanımın doğduğu yerdir nitekim. sevelim sevdirelim :)


Smyrna
nam-ı diğer izmir.
13 haziran'da neşeküpünde kendisine yazdığım veda kısmını aynen aktarıyorum.
"deniz kokan yârimdin, güneşi kocaman turuncu doğan... baharlarda hep mahvettin beni, ilk baharda alerjilerimi azdırdın, beni ilaçlara muhtaç bıraktın yaşamak için. son baharlarda iliklerime kadar ıslattın, ama seni izmir yapan da buydu ya hem güzel hem hırçın'dın. trafiğinle çok yordun beni ve o gelmeyen eski dökük 169larınla, bozuk kaldırımlarınla ve bir zamanlar körfez kokularınla... ama martıların vardı senin, sabah 7.20 vapurların, kendimi başka başka diyarlarda hissettiren yalnız yürüdüğüm sahillerin... gevrek dediğin simitlerin, kaynana sopası dediğin gevreklerin vardı, bir de atıp duran asfalyaların... ama hep yeşildin, hep iyot koktun, viyanada bile burnumda tüttü o kokun, gülen sıcak yüzün."

Istanbul
şimdi artık istanbul var hayatımda, hep büyük, zor ve korktuğum şehir olmuştu, ama gel gör ki şimdi her hafta işler bitse de bi görsem istanbulu diye can atıyorum.gündüz kendisiyle henüz pek haşır neşir olamamış olmakla birlikte o hiç uyumayan sokaklarına hastayım istanbulun, sabah saat 5de ağzına kadar dolu olan bambi'sine, amerikan filmlerinden fırlamış corporate 4.levent'ine, aralara serpiştirilmiş irili ufaklı eski binasına, yalılarına, en çok da dolmabahçe sarayının kapılarına... özlediğim o "kar"lı günleri görmeyi bekliyorum.

NewYork
şimdi amerikadan LA değil de NY yazmış olmam bilenleri şaşırtacak ama mesele basit: "bir kaşık suda değil, okyanusta..."

5ler
budapeşte, venedik, barcelona, tel aviv, florida

ben dee anonim olarak beni okuyan suugle'cıları mimliyorum ve yorum kısmına linklerini bekliyorum :]

2 müthiş fikr-i beyanda bulunulmuş:

sinem dedi ki...

süper olmuş :) beklediğim gibi.

BlueSilence dedi ki...

Evet problemin cozumu benim blogger icin yapilmis DNS ayarlarindaymis. Sayende sirf buraya degil diger Google bloglarina da yorum atamama problemim oldugunu ogrenip sorunu cozmus oldum. Oncelikle buna tesekkur edeyim.

Google'da anonim olarak dolanirken buraya denk gelmistim. Sonra birkac sey yazayim istedim. Hikayenin gerisini biliyorsunuz zaten...

Neyse... Bugune kadar cok fazla sehirde bulundum, dolandim vesair. En iyi sehirleri secmek sanirim dogru zamanda oralarda keyifli vakit gecirmekle alakali. Her gordugum yerden sonra karsima mutlaka "burayi da gormem gerek" dedigim bir yenisi daha cikiyor. O nedenle "en iyi x sehir" diye bir listem olamiyor.

Yine de bu listenin coguna katilmakla birlikte burada yer almayanlar arasindan Prag, Roma, Londra, Edinburgh, Hong Kong gibi aklima ilk seferde gelen pek cok guzel yer eklenebilir. Ve hatta daha sayabilecegim pek cok gidilesi yer de cikacaktir.

Tabii ki olay sizin oralardan ne beklediginizle de alakali. Ama Fransa - Almanya sinirindaki ortacag koyleri, Irlanda, Vancouver ve civarindaki daglar/goller, Italya'da Como, Hollanda'da Edam, Marken ve Volendam, Fransa'nin pek cok yeri. Isvicre'de Montreaux, Almanya'da Ren Nehri kiyilarindaki kucuk kasabalar gibi normalde asiri turistik olmayan ama gorulmesi gereken yerler de epeyce var.

Ki dogu ulkelerini henuz bu listeye dahil etmedik bile :)

Neyse cok ukalalik etmis gibi olmayayim. Sadece yaziyi keyifli bulmustum ve ekleme yapmak istedim hepsi bu.

Kaliniz saglicakla.
H.