geçiyordum,
curcunaya baktım, durdum,
hiç bir zaman acelem yoktu hayata,
önemli olan yolun sonuna ulaşmak değil,
yolu kendisiydi ne de olsa,
onun için ya, metro hattının yanıbaşında, bisiklet yolunda geçiyor bazı hayatlar.
insanlar vardı, derme çatma tezgahlarda, birer birer yüklenmişler omuzlarına anılarını, hatıralarını ve geçmişlerini, doldurmuşlar bir sandığa şimdi satıyorlar yok pahasına..
bu da diğer hepsi gibi, satılık çocukluk anılarından sadece biri.
gerek yok ne düşünüp kendini heder etmeye, ne de iyi geceler'den sonra tatlı rüyalar demeye,
çünkü rüyalar rüyadır,
bana sabah uyanacağım gerçek bir gün lazım,
gerisi mi?
ben almiyim, üstü sizde kalsın.