24 Ocak 2011 Pazartesi

o eski halimden eser yok şimdi

yazmak bile gelmiyor içimden.

9 Ocak 2011 Pazar

Friends

Düzen içinde yazmaya çalışmaktan yazamaz oldum. buyrun düzensiz düşünceler dizim.
Bütün bu yurtdışında yaşıyor-çalışıyor olma fikri tekrar düşündüğünde o kadar da çekici gelmiyor, belki bitmek bilmeyen kıştan/soğuktan, belki uzun süren gecelerden, belki pis halımdan... öyle ya da böyle...

Yurdun içini-dışını güzel kılan tek şeyin arkadaşlar olduğunu, onlarla ne kadar özgürce ve ne kadar kaliteli zaman geçirebiliyorsan yaşadığın şehrin o kadar güzel olduğu Sabancı'nın kimsesiz kampüsünün, Museumquartier'in soğuk havuz kenarının yanında tek bir gerçek arkadaşın bile varsa ne kadarda mükemmel olduğunu...

Benim arkadaşlarım öyle insanlar ki, onlarla oturduğumda bütün gün hiç duymadığım şarkıları çalsalar, hiç bilmediğim türden ezgiler olsa, hiç farketmez ben bi şekilde çok severim bütün o sesleri...
Benim arkadaşlarım öyle insanlardır ki, onlarla bi tabağı paylaştığımda hissettiğim doygunluk her zaman karnımın doymasından çok daha ötedir...

Belki de bunu için benim arkadaşlarımdır ya...Seviyorum sizi.

4 Ocak 2011 Salı

Artık BA'da yaşıyorum

Hafta ortası resmi tatil olmasa ben yine gitsem ofise çalışsam istiyorum. Ofiste bir de volkorn sandviç otomatı olsa ben orda yaşasam, tam süper olsa. Hayır 3. dünya ülkesinde yaşamanın tek güzel yanı fizy youtube gibi bilimum güzel siteyi engellememeleri.

Evet ben de anlamadan gülüyorum insanlara, çünkü sadece bi kaç milyoncuk insanın konuştuğu bir dili öğrenmem pek gerekli bulunmadı. ama ben birşey istediğimde onlar anlamadan yapınca sonuçları hiç hoş olmuyor, bakınız 1343. defadır kakülümü istemediğim gibi kesiyorlar, hayır ben bi kere kendim kesmiştim hem de makası kaydırıp çok daha iyidi valla, onca para da cebime kalmıştı.